Tarih boyunca anne sütü, bebekler için en doğal ve vazgeçilmez besin olarak görülmüştür. Eski Mısır’dan kalma papirüslerde bile, bebeklerin sırf anne sütüyle beslenmesi ve üç yaşına kadar emzirilmesi gerektiği belirtilir. Eski Türklerde de durumun misal olduğunu hatta bu besinin kutsal sayıldığını lisana getiren Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “İbn-i Sina’nın ünlü yapıtı Tıp Kanunu’nda, yenidoğanların mümkün olduğu kadar anne sütü ile beslenmeleri gerektiğine vurgu yapılır. Bu durum 21’inci yüzyılın bilimsel gelişmeleri ışığında da geçerliliğini koruyor; anne sütü, hayatın birinci altı ayı boyunca diğer hiçbir ek besine muhtaçlık duymadan bebeğin tüm muhtaçlıklarını karşılıyor. Bu devirde bebeğe ek olarak sadece D vitamini desteği yapılabilir” dedi.

Her annenin sütü kendi bebeği için özeldir. Anne sütünde inek sütünde bulunmayan ve laboratuvarda üretilmesi mümkün olmayan 100’den fazla bileşen olduğunun altını çizen Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Ek olarak anne sütünün içeriği, bebeğin değişen gereksinimleriyle birlikte daima yenilenir. Örneğin bebeğin birinci ayındaki anne sütü bileşimi, yedinci aydaki sütten farklıdır, hatta sabah ve akşam saatleri bile değişkenlik gösterebilir. Ya da prematüre bir bebeğin sütü ile vaktinde doğan bir bebeğin sütü de tıpkı değildir” açıklamasında bulundu.

Bebeklerde ek besinlere altıncı aydan sonra başlanması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Sokullu, “Ek gıdalara alışma sürecinde temel besin yeniden anne sütüdür. Dünya Sıhhat Örgütü’nün önerisi; ek besinlerle birlikte, emzirmenin iki yaşa kadar devam ettirilmesidir” dedi.

Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, anne sütünün neden mucizevi kabul edildiğini gösteren 10 yararını sıraladı:

Sindirimi kolaylaştırır

Anne sütü, bebeğin hassas ve gelişmekte olan sindirim sistemi için özeldir. İçeriği sayesinde, inek sütüne nazaran daha rahat sindirilir. Genel olarak anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal yahut kabızlık üzere sorunlar neredeyse hiç görülmez, oluşan özel bağırsak florası bebekleri enfeksiyonlardan korur.

Bebeklerin böbreklerini yormaz

Anne sütünün tuz ve protein oranı, inek sütüne kıyasla daha azdır. Bu özelliğiyle, yenidoğanın gelişmekte olan böbreklerine daha uygundur.

Alerji riskini minimize eder

Mama ile beslenen bebeklere kıyasla besin alerjileri daha az görülür.

Kalsiyum ve demir emilimini artırır

Anne sütündeki kalsiyum ve demir, inek sütü bazlı mamalara nazaran daha uygun emilerek bebeğin kan sirkülasyonuna katılır. Anne sütü alan bebeklerde demir eksikliği daha az görülür.

Pişiği azaltır

Anne sütü ile beslenen bebeklerde pişik görülme oranı daha azdır.

Bağışıklığı güçlendirir

Anne sütü bebeği çeşitli hastalıklardan korur, bağışıklık sistemini güçlendirir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, kulak iltihabı, soğuk algınlığı üzere hastaneye yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklarla daha ender karşılaşılır.

Obeziteden korur

Anne sütünün bebeği obeziteden koruduğuna dair bilimsel çalışmalar bulunur.

Anne ile kurulan bağı güçlendirir

Emzirme sırasında anne ile bebek ortasında çok özel bir bağ kurulur. Kurulan bu bağ, bebeğin ruhsal gelişimine katkı sağlar.

Kullanıma hazır ve ekonomiktir

Anne sütü her vakit kullanıma hazır, pak ve ülkü sıcaklıktadır. Birebir vakitte formül mamalar ile karşılaştırıldığında çok daha ekonomik bir seçenektir.

Anne sıhhatini destekler

Anne sütünün anne sıhhati için de pek çok yararı vardır. Emziren annelerde göğüs ve rahim kanserlerine, emzirmeyenlere oranla daha az rastlanılır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı