Şampiyonlar Ligi’nde uğraş eden temsilcimiz Galatasaray, yarın akşam alanında Norveç takımı Bodo/Glimt ile karşı karşıya gelecek. Kuvvetli gayret öncesi Norveç basınında bir numaralı gündem unsuru Rams Park’ın atmosferi.

Bodo/Glimt’in başarılı oyuncularından Fredrik Bjorkan, Dagbladet’e verdiği röportajda bilhassa Galatasaray taraftarlarından ve Rams Park’ın atmosferinden bahsetti. İşte Bjorkan’ın açıklamaları:

‘TAM MANASIYLA DELİLİK’

Bjorkan’a röportajda Galatasaray’ın Liverpool ekibinin kaldığı hotele gittiği ve etrafında havai fişekler patlattığı imgelerden bahsedildi. Bjorkan bu imgeler için şunları söyledi; “O görüntüyü izledim. Tam manasıyla meczupluk. Bu türlü bir şeyle daha evvel hiç karşılaşmadık. Taraftarların bize karşı da bunu yapıp yapmayacaklarını görmek enteresan olacak.”

“Artık en azından bunun olabileceğinin farkındayız. Kulak tıkacı almamız gerekecek üzere. Umarım bu türlü bir durumda uyuyabiliriz, ancak biraz güç olacak.”

“Bu durum performansınızı tesirler mi?”

“Normalde hayır. Şayet sonrasında uyuyabilirsen, pek bir ziyanı olmaz.”

“Futbolun enteresan bir istikameti mü bu?”

“Kesinlikle. Galatasaray stadındaki ses düzeyinin ne kadar yüksek olduğunu duyduk. Sanırım alışık olduğumuzdan büsbütün farklı bir atmosferle karşılaşacağız.”

“Şampiyonlar Ligi’ne başlangıcımız bence çok düzgün oldu. Güçlü rakiplere karşı direnç gösterdik. Bilhassa Tottenham maçı harikaydı. Kazanamadığımız için biraz üzücü lakin önümüzde çok heyecan verici bir devir var.”

Bodo/Gilmt’in taraftar kümesi J-Feltet’in sözcüsü Mads Skauge ise Galatasaray maçı hakkında şunları söyledi; “Birçok kişi bu tecrübesi dört gözle bekliyor. Yalnızca maç için değil, stadyumdaki atmosferi yaşamak için. Bu başlı başına bir tecrübe. Bu gelenek 1993 yılına, Manchester United’ın İstanbul’a geldiği maça kadar uzanıyor. Oyuncular havaalanında ‘Cehenneme güzel geldiniz’ yazılı dev bir pankartla karşılanmıştı. Bu, gecenin ortasında yaşanmıştı. Türk taraftar kültürünü tanıtmak, İngiliz taraftar kültüründen farklı olduklarını göstermek istiyorlardı. Ortadaki fark o devirde de, bugün de çok büyüktü. Bilhassa pankartlar ve piroteknik açısından. Manchester United oyuncularını korkutmak, lakin birebir vakitte dünyaya Latin kültüründen esinlenmiş bir destekçi üslubu göstermek istiyorlardı — ki bu Türkiye’de hâlâ çok güçlü.”

Röportajın sonunda ise şu tabirlere yer verildi; “Dün akşam Rams Park etrafındaki restoranlarda beşerler sakin bir halde yemek yiyordu. Ancak önümüzdeki 24 saat içinde ortalık karışabilir.”