“Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, ömrünü ilahî aşka adamış; vefatını ise bir ayrılık değil, “düğün gecesi” olarak nitelendirerek ebedî kavuşmanın sembolü hâline getirmiş büyük bir pahadır. Vuslat yıl dönümü olan Şeb-i Arûs, ayrılığın değil buluşmanın; muhabbetin, müsamahanın ve manevi derinliğin kapılarını aralayan kutlu bir gecedir. Mevlâna’nın kanıları sadece yaşadığı periyoda değil, tüm çağlara hitap eden kozmik bir rehber niteliğindedir.

‘Gel ne olursan ol tekrar gel’ daveti, asırlar boyunca insanlığı birlik, sevgi ve müsamaha unsurlarına davet eden en etkili bildirilerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu davet, farklılıkları aşarak ortak bir tabanda buluşmayı ve insanlığın üniversal bedellerini benimsemeyi teşvik etmektedir. Biz de bu davete kulak vererek bu yıl 89.’sunu gerçekleştireceğimiz anma merasiminde dünyanın dört bir yanından gelen konuklarımızı Mevlâna’nın kentinde ağırlayacağız.

Vuslat merasimlerinin bu yıl ki teması “Huzur Vakti”. Yeryüzünün savaşlarla yaralandığı, acıların göğe yükseldiği bu şiddetli periyotta, insanlığın ve bütün İslam âleminin ruhunu onaracak en büyük muhtaçlık hiç kuşkusuz huzurdur. Hz Mevlâna’nın söylediği üzere “muhabbetle acılar bal olur, kaygılar şifa bulur.” Bu anlayış doğrultusunda bizi tekrar huzura, dinginliğe ve birbirimizi anlamaya davet eden Rûmî;  7-17 Aralık tarihleri ortasında Mevlâna Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek anma programlarının yanı sıra birçok kültürel etkinlikler ile yâd edilecek ve onun üniversal iletileri tüm dünya insanlığına ulaştırılacak.

Sevginin, kardeşliğin, müsamahanın sembolü olan ve bunu tüm insanlığa yaymaya çalışan Hazreti Mevlâna ‘yı 752. Vuslat yıl dönümünde rahmet ve dua ile yâd ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı