Dünya genelinde hızla yayılan H3N2 alt tipinin, havaların soğumasıyla birlikte Türkiye’de de görülme riski artıyor.

Özellikle 5 yaş altı çocuklar, 50 yaş üstü yetişkinler ve kronik rahatsızlığı olan kişiler için uzmanlar dikkatli olunması çağrısında bulunuyor. H3N2’nin hızla yayılmasının, enfeksiyonun bulaşma kapasitesinin artması ve klasik gripten farklı olarak daha hızlı mutasyon geçirmesi nedeniyle sağlık otoriteleri tarafından ciddi bir uyarı olarak değerlendiriliyor.

Avustralya’da başlayan ve ardından Avrupa’ya yayılan yeni İnfluenza A alt türü H3N2 (sub-clade K), vaka sayılarında belirgin bir artışa neden oldu. Virüs, 7 kez mutasyona uğradığı için klasik gribe kıyasla daha hızlı bulaşıyor ve bu yıl kış sezonunu erkenden başlattığı bildiriliyor. Uzmanlar, virüsün Türkiye’ye ulaşmasının sadece zaman meselesi olduğunu belirterek, risk gruplarının önlem almasını özellikle vurguluyor.

Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, H3N2’nin özellikle 5 yaş altı çocuklar, 50 yaş üstü yetişkinler ve kronik hastalığı olan kişiler için ciddi risk oluşturduğunu ifade ederek, bu grupların hem aşı hem de kişisel hijyen önlemlerini aksatmaması gerektiğini belirtti. H3N2, İnfluenza A grubuna ait bir virüs olarak nezle ve grip benzeri semptomlarla başlıyor. Yüksek ateş, şiddetli halsizlik, kas ve eklem ağrıları, kuru öksürük ve boğaz ağrısı en sık görülen belirtiler arasında yer alıyor. Bazı vakalarda zatürre ve solunum yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar da görülebiliyor, bu nedenle risk gruplarının özellikle dikkatli olması gerekiyor.

Sağlık otoriteleri, bu yıl kullanılan grip aşısının H3N2 suşunu da kapsadığını hatırlatarak, risk grubundaki kişilerin aşılarını geciktirmemeleri çağrısı yapıyor. Ayrıca, el hijyenine özen gösterilmesi, kalabalık ortamlardan kaçınılması, kapalı ve havalandırması yetersiz alanlardan uzak durulması gibi kişisel önlemlerin de önemine dikkat çekiliyor. Bu önlemler, hem bireysel hem de toplum sağlığını korumak açısından kritik olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlar, grip sezonuna girerken vatandaşları uyarıyor: “Klasik grip gibi hafife alınmamalı; özellikle kronik hastalığı olanlar, küçük yaştaki çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler korunmalı.” Ayrıca, kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında hazırlıkların artırılması, risk gruplarına yönelik bilgilendirme ve farkındalık kampanyalarının yoğunlaştırılması gerektiği belirtiliyor.

H3N2’nin yayılmasını önlemenin en etkili yolu, hem bireysel önlemler hem de toplum bazlı önlemlere riayet edilmesi olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda, aşılanma, hijyen kurallarına uyum, kalabalık ve kapalı alanlardan kaçınma, semptom gösteren kişilerle temastan kaçınma ve düzenli sağlık kontrolleri gibi önlemler kritik önem taşıyor. Uzmanlar, toplumun bilinçlenmesi ve risk gruplarının korunmasının, kış sezonunda H3N2’nin olumsuz etkilerini en aza indireceğini vurguluyor.

Böylece, H3N2 virüsü Türkiye’ye ulaşmadan önce alınacak önlemler ve bilinçli davranışlar, hem bireysel hem de toplum sağlığının korunmasında hayati bir rol oynuyor. Vatandaşların bu konuda duyarlı olması, özellikle risk grubundaki bireyler için hayat kurtarıcı olabiliyor.