ABD, Afgan Pasaportlarına Vize Verme İşlemlerini Geçici Olarak Durdurdu

ABD yönetimi, Afganistan pasaportu taşıyan kişilere yönelik tüm vize işlemlerini süresiz olarak askıya aldığını açıkladı. Bu karar, Washington’da iki Ulusal Muhafızın silahlı saldırıya uğraması ve saldırganın Afgan uyruklu olduğunun açıklanmasının ardından alındı. Olayın ardından ABD hükümeti, güvenlik önlemlerini artırmak ve benzer tehditleri önlemek amacıyla kapsamlı bir inceleme başlattı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, açıklamasında adımın “ulusal güvenliği korumaya yönelik acil bir tedbir” olduğunu vurgularken; turist, öğrenci, çalışma ve göçmen vizeleri dahil olmak üzere tüm vize kategorilerinde işlemlerin durdurulduğunu bildirdi. Daha önce başvuru yapmış Afgan vatandaşlarının dosyaları da beklemeye alındı. Kararın uygulanmaya başlamasıyla birlikte, başvuru sahiplerinin süreçleri tamamen durdu ve belirsizlik artmaya başladı.

Bu karar, binlerce Afgan için ciddi sıkıntılara yol açtı. Sığınma talep edenler, aile birleşimi bekleyenler ve ABD’ye eğitim veya çalışma amaçlı gitmeyi planlayanların başvuruları askıya alındı. İnsan hakları örgütleri, uygulamanın “toplu cezalandırma niteliği taşıdığını” savunarak sert eleştirilerde bulundu. Karar, ABD’nin göç politikalarında son yılların en radikal uygulamalarından biri olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlar, uygulamanın kısa vadeli güvenlik amacı taşısa da uzun vadede uluslararası diplomasi ve insan hakları açısından tartışmalara yol açabileceğini belirtiyor. ABD’nin farklı ülkelerle olan vize ilişkilerinin de etkilenebileceği öngörülüyor. Yetkililer, güvenlik soruşturmalarının tamamlanmasının ardından kararın yeniden gözden geçirilebileceğini açıkladı; ancak net bir takvim paylaşılmadı.

Karar, Afgan vatandaşları ve ABD’ye seyahat etmeyi planlayan tüm gruplar üzerinde büyük bir kaygı yarattı. Eğitim, iş ve aile birleşimi gibi önemli süreçlerin askıya alınması, sosyal ve ekonomik etkiler doğurabileceği gibi, başvuru sahipleri için psikolojik bir baskı unsuru da oluşturuyor. Bu durum, ABD’nin uluslararası güvenlik ve göç politikalarında tartışmaları artıracak gibi görünüyor.