Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi TBMM Genel Konseyi’nde kabul edildi. Bütçeye ait sunum yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin konuşurken tansiyon vakit zaman yükseldi. Tekin, MESEM öğrencilerinin staj yaptığı işletmelerin rutin aralıklarla denetlendiğini söyledi.

Eleştirilere reaksiyon gösteren Yusuf Tekin, “Eğitim ile emek ortasındaki köprüyü güçlendirmeye çalıştığımız her adımı, güya gençlerimizi ucuz iş gücü haline getiren bir nizam kuruyormuşuz üzere sunan yaklaşım hakikati de, istatistiği de, pedagojiyi de göz gerisi ediyor.” dedi.

“HER ÇOCUĞUMUZ BİZE EMANET”

“Mesleki eğitimle, çocuk personelliği ortasında kesin çizgilerle ayrıştırma yapan düzenleme mevcuttur.” sözlerini kullanan Bakan Yusuf Tekin özetle şunları söyledi:

– İş sıhhati ve güvenliği Anayasa ile ilgili kanunlarla garanti altına alınmıştır.

– Her çocuğumuzun emanet olduğu şuuruyla hareket ediyoruz. Onu ucuz iş gücü olarak gören her türlü yaklaşım bizim için hem hukuken hem de vicdanen kabul edilemez. Bugün karşımızda mesleksel eğitimde yürütülen her çabayı görmezden gelip, okulla, atölyeyle, mukaveleyle, sigortayla yürütülen bir süreci tek sözlük etiketlere indirgeyen bir lisan kullanıyorsunuz.

– Eğitim ile emek ortasındaki köprüyü güçlendirmeye çalıştığımız her adımı, güya gençlerimizi ucuz iş gücü haline getiren bir nizam kuruyormuşuz üzere sunan bu yaklaşım, hakikati de, istatistiği de, pedagojiyi de göz gerisi ediyor. Bizim için asıl problem bir meslek öğretmenin ötesinde gencin hayat seyahatini, inançlı, saygın ve kontrollü halde kurabilmektedir.

“SAHADAKİ HER ADIMI YAKINDAN İZLİYORUZ”

– Bir öğrencinin, işletmeye yerleştirilmesi tek başına Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın verdiği karar değil. Bu, ortak değerlendirmeyle yürüyen çok kademeli bir süreç.

– Bu süreçte iş sıhhati ve iş güvenliği önlemleri en hassas olduğumuz hususlar ortasında. İşletmeler kanuna uygunluk, program yeterliliği, usta öğretici niteliği, öğrencinin toplumsal alanlarının varlığı, İş Sıhhati ve İş Güvenliği Kanunu çerçevesinde inceleniyor. Koşulları taşımayan işletmeler program dışında bırakılıyor.

– Program kapsamına alınan işletmeler rutin aralıklarla denetleniyor. Eksiklik tespit edilen işletmelerin mukaveleleri de feshediliyor. 2024-2025 eğitim öğretim yılında 253 bin işletme denetlenmiş, 23 bin 252 işletmenin uygunsuz olduğu gerekçesiyle kontratları feshedilmiştir.

– Hiçbir evladımızın hayatını asla riske atmadan alandaki her adımı yakından izleyen süreci yürütüyoruz.

MESEM PROTESTOLARI

Bakan Tekin, Meclis Genel Konseyi’nde bütçeler üzerindeki konuşmaların akabinde soru-cevap kısmında MESEM protestolarında tutuklanan gençlere ait konuştu. Demokratik toplumlarda protestonun, hukukun tanımladığı sonlarda yapılabileceğini söyleyen Tekin şöyle konuştu:

“Bahsi geçen çocuklar, protesto hakkını kullandıkları için değil, kamu malına, toplantı özgürlüğüne ziyan verdikleri için tutuklanmışlardır. Her gün bir sürü kişi protesto yapıyor, atamaları, öteki şeyleri protesto ediyor. Onların hiçbiri tutuklanmadı. Bir toplantı esnasında oturumları basan, ellerindeki boyalarla orada ziyan veren bireyleri ‘protesto hürriyetinden ötürü tutukladınız’ derseniz ya bilmiyorsanız, ya da manipüle ediyorsunuz demektir.”

MÜLAKAT TARTIŞMASI

CHP milletvekillerinin mülakatlarla ilgili tenkitlerde bulunduğunu anımsatan Tekin, şöyle devam etti: “Sizin mülakat deyince aklınıza gelen şey, (Mehmet) Moğultay ve Seyfi Oktay devrinde yapılan mülakatlar. Mülkiye mezunu olarak ben o mülakatlara girmiştim. Birinci 100’e girenlerden 57’si, birinci 10’a girenlerden 6 tanesi elendi. Madem mülakata bu kadar karşısınız, Kadıköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi neden mülakat yapıyor? KPSS ile alın o vakit. İtfaiyeciye mülakat yasal, öğretmene değil mi? Kusura bakmayın, geçeceksiniz bunu.”

İMAMOĞLU’NUN DİPLOMASI

“Bir sahtekarlığı tespit ettiysek gereğini yaparız.” diyen Milli Eğitim Bakanı Tekin “Ekrem İmamoğlu’nun diplomasında sahtekarlık var, tespit edildi ve iptal edildi. 1990 yılında Ekrem İmamoğlu, Gülbahar Hatun Kolejleri’nin kurucusu. Bu yatay geçişle bunun ortasında bir ilişki kurmanız lazım.” diye konuştu.

Akran zorbalığıyla ilgili ağır çalışmalarının yapıldığını da söz eden Tekin, bundan sonraki süreçte bakanlığın faaliyetlerinde “akran nezaketi” sözünü kullanacaklarını söyledi.