UEFA Şampiyonlar Ligi 3. cinsinde Fenerbahçe birinci maçı 2-1 kaybettiği tıbbın rövanşında alanında konuk ettiği Feyenoord’u 5-2 mağlup etti ve ismini play-off’a yazdırdı. Sarı-lacivertlilere galibiyeti getiren golleri Archie Brown, Jhon Duran, Fred, Youssef En-Nesyri ve Anderson Talisca kaydetti. Hollanda grubunun tek golleri ise Tsuyoshi Watanabe’den (2) geldi.

MOURINHO’DAN FEYENOORD YORUMU

Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jose Mourinho, müsabakanın akabinde düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. Feyenoord’a karşı 2. maçları mesleğinde her vakit kazandığının hatırlatılması üzerine Mourinho, “Feyenoord’la ilgili şunu söyleyebilirim, bu büsbütün bir tesadüf. Rotterdam’da hiçbir maçı kazanamadım. Manchester United ile, Roma ile, Fenerbahçe ile kazanamadım. Fakat cinslerin daima ikinci maçını kazanıp çeşit atlamayı başardım. Birebir vakitte onlara karşı Konferans Ligi finalinde kupa kazandım. Daima uygun grupları oldu. Yeterli teknik adamları oldu. Bir ideolojileri oldu. Alanda ne yaptığını bilen kadroları oldu. Çok uygun scout grubu var. Kimsenin bilmediği oyuncuları alıyorlar. Alandaki 3 Japon yeterli düzeyde oyuncular” ifadelerini kullandı.

ŞAMPİYONLAR LİGİ KELAMLARI

Şampiyonlar Ligi’ne bakış açısına yönelik soruya Jose Mourinho, “Benim sözlerimi gerçek yorumlamak gerekiyor. Ben Şampiyonlar Ligi kadrosu değil derken, Şampiyonlar Ligi’ni kazanabilecek grup değil dedim. Eğer lig etabına kalırsak, bu hususta beni kimse beni yadırgamaz diye düşünüyorum. Ama Avrupa Ligi kazanabileceğimiz bir turnuva. Geçen sene penaltılarla elendik. Şampiyonlar Ligi’nde oynayabiliriz. Pek çok kadrosu yenebiliriz. Önümüzde dev bir ekibe karşı oynayacağız. Kadrosu kuvvetlendirmek için çok para harcadılar. Birinci maçın keyfini çıkartalım sonra neler olacağına bakacağız” diye konuştu.

VAN PERSIE: DAHA SAKİN KALABİLİRDİK

Karşılaşmanın akabinde düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Feyenoord Teknik Yöneticisi Robin van Persie, hazır olmalarına karşı bu durumun maçı kazanmaya yetmediğine vurgu yaparak, “Topa sahip olduğumuzda daha sakin kalabilirdik. Bunu eksik yaptık. Defans olarak kötü değildik. Fenerbahçe düzgün fırsatçılık yapıp, duran toplardan hoş konum oluşturdular. Kontralara uygun çıktılar. Yoksa defans olarak başarısız oldu diyemem” diye konuştu.

Fenerbahçe’nin Feyenoord’u 5-2 yendiği maçın akabinde usta müellifler, köşe yazılarında çabayı ele aldılar. Bilhassa Sarı Lacivertliler’de dikkat çeken isimler belirtilirken, oynanan oyunun da geçer not aldığı söz edildi.

‘KADIKÖY CEHENNEMİ’ JOSE’Yİ ÇEŞİDE GÖTÜRDÜ / MESUT AYDIN KALE – FANATİK

Kadıköy “cehennem”, ateşe odun taşıyanlar, tribünlerdeki her bir fert oldu. Feyenoord’u yangının ortasına sürükleyen de bu Fenerbahçe ordusuydu. Jose Mourinho ise, bu yangının ortasında elindeki barutu ateşe döken zebaniydi!

İlk maçın akabinde takımda iki değişikliğe giden Jose Mourinho, bu defa daha agresif bir 11 alana sürdü. Oğuz Aydın’ın yerine Semedo, İrfan Can’ın yerine John Duran’ı tercih etti. Birinci düdükten itibaren oyunu domine etmeyi hedefleyen sarı-lacivertliler, rakibe nefes aldırmadı.

Feyenoord, kendi konutundaki baskılı başlangıcın bilakis Kadıköy’de adeta kabuğuna çekilmiş üzereydi. Buna karşın birinci golü onlar attı ki bu, oyunun tabiatına karşıt düştü. Duran ve En-Nesyri o dakikaya golle taçlanmasa da daima tehdit yarattı; uzun toplarda üstünlük sağladılar lakin ceza alanında takviyeden yoksundular.

25. dakikada Semedo’nun taşıdığı topla Duran net fırsat yakaladı, çabucak akabinde En-Nesyri’nin ofsayt nedeniyle iptal edilen golüyle tekrar gole yaklaşıldı. O andan sonra oyun tek kaleye döndü. Rakip alanda baskının merkezindeyse Szymanski vardı. Polonyalı yıldız, kilit pasları ve kusursuz oyunu ile birinci yarıya damga vurdu.

Futbolun değişmeyen gerçeği sahneye çıktı: Atamayana atarlar. Birinci 45 dakikada duruma giremeyen Feyenoord, duran topla öne geçti. Lakin Kadıköy’ün coşkusu çabucak karşılık verdi. Archie Brown ve John Duran’ın golleriyle Fenerbahçe soyunma odasına 2-1 üstün girdi. En-Nesyri ve Duran ikilisinin süratli ahengi, Mourinho’nun atak gücünün tesirini gösterdi. Bu ikili, Fenerbahçe için bu dönem çok canlar yakacak.

Her şey yolundayken John Duran sakatlanınca Talisca oyuna girdi. Önde olmanın rahatlığıyla ikinci yarı ortalarında topu rakibe bırakan Fenerbahçe, Feyenoord’un baskısına dayanmayı bildi. İrfan Can ise kritik kurtarışlarla kalesini gole kapattı. Fizikî olarak geride kaldığımız dakikalarda, karşıt atılan bir topta Archie Brown harikulade asistle En-Nesyri’yi golle buluşturdu. Feyenoord ise uygun anlarında kalesinde gol gördü.

Feyenoord kalan dakikalarda bulduğu golle umutlansa da, uzatmada Talisca rakip savunmanın yanlışını affetmedi ve maçın skorunu belirledi. Fenerbahçe oyuncuları ekstra performans sergiledi, tribünlerin coşkusu Mourinho’nun en büyük kozu oldu. Fenerbahçe dün gece yalnızca maç kazanmadı, geçen dönem eleştirilen En-Nesyri ve Szymanski’yi de kazandı. Bilhassa Faslı golcü, dönem başı hazırlıklarında düzgün form yakaladığını gösterdi.

Bir parantez de Archie Brown’a… Ferdi Kadıoğlu gittiğinde sol kanattaki patlayıcı güç, onunla adeta geri geldi. Hırsı, tekniği ve tükenmez gücü, şimdiden Mourinho’nun vazgeçilmezi haline geldi bile.

Eksikler var: Fred formsuzluğunu sürdürüyor, Talisca ise her alanda faydasız! Fenerbahçe’nin bu eksiklerini ivedilikle tamamlaması ve vazgeçilmezlerini belirlemesi gerekiyor.

OLMASI GEREKTİĞİ ÜZERE / SERKAN AKCAN – FANATİK

Fenerbahçe’nin Feyenoord eşleşmesinde favori olmasını sağlayan oyun gücünden evvel oyuncu gücüydü. Hollanda’da oynanan maçın ikinci yarısında başlayan tepkinin devamını Kadıköy’de görmek belirleyici oldu. Bu sayede Fenerbahçe, oyuncu gününün yanına dün oyun gücünü de eklemeyi başardı. Archie Brown dün gece En Nesyri ile maçın kahramanıydı. Mourinho’nun 3-4-1-2’sinde kendine yeniden sol kanat beki olarak yer bulan İngiliz oyuncu mesleğinin birinci baş golüyle maçın kilidini açtı. Brown’un tüm maç boyunca ileri-geri gidişlerinin akıcılığı Fenerbahçe’yi ön alanda tutmaya yardımcı oldu. Fred’in golünden evvel merkeze kadar rakibini kovalayıp topu kazanması, En Nesyri’nin attığı golde yaptığı akıl dolu asist en az attığı gol kadar değerliydi. Fenerbahçe bu dönem maksatlarına ulaşacaksa bu türlü oynamak zorunda. Geride beklemek kadronun oyun uzunluğunu çok uzatıyor. Stoperlerin arttan oyunun uzunluğunu kısaltabiliyor olmaları en az tıp kadar kıymetliydi, Mourinho için. Temel mantalitenin oturuyor oluşu sonraki tıpta Benfica’ya karşı Fenerbahçe’nin en büyük kozu olacak.

SAHANIN HER YERİNDE

Geçen dönemin birtakım kısımlarında 2. Bölgede bekleyip, savunmadan atağa süratli geçme uğraşlarıyla çok vakit ve puan kaybetti Fenerbahçe. Kadıköy’de En Nesyri’nin başlattığı teğe bir baskılar dalga dalga sahanın her yerine yayıldı. Faslı santrfor alana büyük güç koydu, Fenerbahçe’nin baskı standardını belirledi. Fenerbahçe için ön alanda santrforlardan başlayan baskının kalitesi Amrabat ve Fred’i de yükseltiyor. Ne var ki, kalecisinden başlayarak arttan oyun heyetimi hala sıkıntılı Fenerbahçe’nin. Bilhassa İrfan Can Eğribayat’ın yediği golden evvel oyunu takip etmeyip topu eliyle alması kabul edilir bir yanılgı değil.

ŞAMPİYONLAR LİGİ AŞKINA / FAİK ÇETİNER – FANATİK

Mourinho kadrosu 3’lü defans (Mert, Skriniar, Oosterwolde) ve çift forvet (En Nesyri ve Duran) ile alana sürmüştü. Önde baskı ile rakibin çıkışlarına pürüz olunacak, duran toplar gol için avantaj sağlayacaktı. Fenerbahçe oyunun birinci 30 dakikasını çok uygun oynadı. En Nesyri’nin nefis golü ofsayta milimetrik takılmasa sonuca daha kolay gidilecekti. Feyenoord devre biterken bir duran top sonrasında Watanabe ile öne geçince Kadıköy’de büyük bir şok yaşandı. Fakat Fenerbahçe’nin yeni transferleri sahneye çabuk çıktılar.

Önce Brown sonra Duran’ın baş ve ayak golleri , tribünleri bayram yerine çevirdi. Duran’nın attığı golde asisti yapan En Nesyri ise sahanın öne çıkan isimlerinden biriydi. Oyundan hiç kopmadı. Attığı goldeki deparı ise alkışı hak ediyordu. Grup güzel oynayınca Mourinho devre ortası atılım yapmadı. İkinci yarı Fenerbahçe’nin önde baskısı devam etti. Feyenoord bu baskıdan kurtulmakta zorlanırken yeniden Archie Brown’nun kazandırdığı top sonrasında gelen Fred’in fevkalade golüyle rakibin gardı düşüyordu. Duran’nın sakatlanıp çıkmasından sonra oyuna Talisca girdi. Bu kısımda Fenerbahçe oyunu daha denetimli oynamaya başladı.

UYUM MÜKEMMEL

Rakip defansif önlemlerini rafa kaldırınca Fenerbahçe farka gitti. Fenerbahçe’nin yeni transferleri gruba büyük güç kazandırmışlar. Yenilerle eskilerin ahengi eksiksiz. Artık sırada Benfica maçı var. Bu kadro bu oyun bu inançla rakibini geçebilir. Şampiyonlar Ligi aşkına kaldı artık yalnızca 180 dakika.

İŞ BURAYA GELMEZDİ / DENİZ ÇOBAN – FANATİK

Avrupa’nın sayılı hakemlerinden Rumen Kovacs, yüksek atmosferde başlayan maçı, dengeli düdükleriyle denetimine alarak başladı. Maçın çabucak başlarında Fenerbahçe’den Amrabat‘a Feyenoord’dan Sauer’e gösterdiği sarı kartlar yerindeydi. Maç müddetince birkaç faul ve kart yanlışından kelam edilebilecek olsa da bu düzey bir maç için olabilecek yanlışlardı. 90 dakikada tek bir tartışılan kararı oldu. 40’lı dakikalara gelene kadar da neredeyse problemsiz maç yönetiyordu.

Bu dakikada Fenerbahçe atak sınırındayken, rakibin açık elle oynamasında devam kararı verdi. Her iki kadro oyuncuları da elle oynama kararının verileceğinden o kadar emindiler ki topu bırakıp, hakemin düdüğünü beklediler. Bu sırada top, Fenerbahçe kalecisi İrfan Can’a kadar geldi. Stattaki uğultudan olacak, İrfan Can düdük çaldığını düşünerek top eline aldı. Hakem de Fenerbahçe aleyhine direkt özgür vuruş verdi. Bu hür vuruşun devamında Fenerbahçe golü yedi. Hakem açık elle oynamayı kıymetlendirmiş olsa iş buraya kadar gelmeyecekti.