1
Bu sistem, öğrencilerin bireysel öğrenme ihtiyaçlarını dikkate alarak hazırlanmış eğitim programları ve gelişmiş dijital altyapısı ile tüm okullarda uygulanabilir hâle getirildi. MEB’in başlattığı bu girişim, sınav hazırlık sürecinde öğrencilerin motivasyonunu artırmayı, verimli çalışma alışkanlıkları kazandırmayı ve başarıyı yükseltmeyi amaçlıyor.
Yeni destek programının merkezinde yer alan “Hedef Temelli Destek Eğitimi” dersi, haftalık ders çizelgelerine eklenerek öğrencilerin sınav hazırlık süreçlerini daha planlı yürütmelerine yardımcı oluyor. Bu ders sayesinde öğrenciler, eksik oldukları konuları tespit edip bu konularda özel çalışmalar yapabiliyor. Ders, öğrencilerin öğrenme hızına ve seviyesine uygun bir şekilde ilerleyen kişiselleştirilmiş bir program sunuyor. Öğretmenler ise öğrencilerin performansını detaylı şekilde takip edebiliyor; hangi konularda zorlandıklarını, hangi alanlarda başarılı olduklarını belirleyerek gerekli yönlendirmeleri yapabiliyor. Böylece öğrenciler sadece genel bir çalışma programı ile değil, kendi ihtiyaçlarına özel bir eğitim süreci ile sınava hazırlanıyor.
Dijital altyapı, MEBİ (Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Ağı) üzerinden tüm okullarda erişime sunulmuş durumda. Öğretmenler, MEBİ’de yer alan zengin soru havuzundan diledikleri soruları seçerek kendilerine ve öğrencilerine özel testler oluşturabiliyor. Bu testler, hem dijital platformda uygulanabiliyor hem de çıktı alınarak öğrencilerin bireysel çalışma materyali hâline getirilebiliyor. Ayrıca deneme sınavları ve testler, okul bazında planlanarak öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin öğrencilerin sınav hazırlık süreçlerini sistematik bir şekilde takip etmesine imkân sağlıyor. Böylece öğrenciler, eksik oldukları konuları hızlıca belirleyip tamamlayabiliyor, güçlü yönlerini daha da pekiştirebiliyor.
Program, özellikle sınav sürecinde stres ve motivasyon sorunları yaşayan öğrenciler için büyük bir avantaj sunuyor. Kişiselleştirilmiş ders planları, takip ve yönlendirme sistemi ile öğrenciler hedeflerini net bir şekilde belirleyebiliyor, çalışma programlarını buna göre optimize edebiliyor. Öğretmenler, öğrencilerin gelişimini anlık olarak izleyerek doğru müdahalelerde bulunabiliyor; öğrenciler de kendi başarılarını ve eksiklerini görebiliyor. Bu sayede, MEB’in yeni sistemi, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin sınav sürecini daha bilinçli, planlı ve ölçülebilir şekilde yönetmesine imkân tanıyor.
Bununla birlikte programın bir diğer önemli özelliği, sınav hazırlık sürecine bütüncül bir yaklaşım getirmesi. Ders içerikleri, deneme sınavları, dijital soru havuzu ve performans takibi bir araya getirilerek öğrencilerin hem akademik hem de planlama becerilerini geliştirmesi hedefleniyor. Eğitimciler, öğrencilerin yalnızca bilgi düzeyini değil, sınav stratejilerini ve zaman yönetimi becerilerini de geliştirmesine destek oluyor. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde öğrenciler, sınav günü geldiğinde hem bilgi hem de uygulama açısından tam donanımlı hâle geliyor.
MEB’in hayata geçirdiği “Hedef Temelli Destek Eğitimi” ve dijital altyapı ile birlikte, öğrenciler eksik konuları sistematik olarak kapatabiliyor, ilerlemelerini ölçebiliyor ve hedeflerine daha sağlam adımlarla ilerleyebiliyor. Öğretmenler ise öğrenci takibini daha etkin yapabiliyor, yönlendirme ve motivasyon süreçlerini daha sağlıklı yönetebiliyor. Böylece 2025-YKS’ye hazırlık süreci, daha planlı, ölçülebilir ve verimli bir hâle geliyor; öğrenciler sınav sürecinde hem akademik hem de psikolojik olarak daha güçlü bir destek almış oluyor.
İhtiyaca özel olarak tasarlanmış bu sistem, Türkiye’de sınav hazırlık eğitimine yeni bir yaklaşım kazandırırken, MEB’in öğrenci odaklı, teknolojiyi etkin kullanan ve başarıyı hedefleyen eğitim vizyonunu da somut olarak ortaya koyuyor. Eğitimciler, öğrenciler ve okul yöneticileri, bu sistem sayesinde sınav hazırlık sürecini çok daha etkin, bilinçli ve stratejik bir şekilde yönetebiliyor ve başarıya giden yolu planlı adımlarla kat ediyor.











