Subtotal $0.00
10
Hollandalı eski futbolcu Wesley Sneijder, İspanyol basınından Marca’ya açıklamalarda bulundu. Sneijder’in açıklamalarından kimi satır başları şöyle;
REAL MADRID
“İlk yılımda inanılmaz bir performans sergiledim, akabinde ikinci dönemimi zorlaştıran birtakım ferdî sıkıntılar yaşadım. Şayet bu olmasaydı, tahminen hala orada olurdum… Artık değil, çok yaşlıyım. Lakin tahminen de Real Madrid’den ayrılmak istemediğim için beklediğimden daha uzun müddet oynardım. Real Madrid oradaysa kimse ayrılmak istemez. Fakat zamanlama yanlıştı. Gerçek zihinsel durumda değildim. Kaká, Karim Benzema, Xabi Alonso, Cristiano Ronaldo üzere kusursuz oyuncular geldi ve öbür kimi oyuncular yer açmak zorunda kaldı ve ben de onlardan biriydim. Arjen Robben de onlardan biriydi. Öte yandan, her şeyin bir sebebi vardır. Bir yıl sonra Inter Milan ile Şampiyonlar Ligi finalinde oynamak için birebir stadyuma döndüm. Tahminen Real Madrid’de kalsaydım, çok daha fazla Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kazanırdım ve her şey farklı olabilirdi. Kulüpten ayrılmayı sevmedim ancak sonuçta her şeyin bir sebebi olduğuna inanıyorum.”
2010 İSPANYA HOLLANDA DÜNYA KUPASI FİNALİ
“Bence başardığımız şey aslında çok büyük bir şeydi. O yıl İspanya’ya karşı Dünya Kupası finali oynamak inanılmazdı. Çok istikrarlı bir maçtı. Kazanabilirdik fakat ne yazık ki onlar kazandı. Bizim için en büyük başarıydı. Maça nasıl başladığımıza bakılırsa, bugün de tıpkı formda, hiçbir değişiklik yapmadan başlardım. Robben, Casillas ile teğe birde gol atsaydı, maç 1-0 biterdi. Bu cins maçlarda biraz da bahta gereksiniminiz var.”
‘BALLON D’OR’U MBAPPE KAZANACAK’
“Ballon d’Or artık farklı bedellendiriliyor. Tüm dönem hesaba katılıyor. Benim vaktimde soru yalnızca dünyanın en düzgün oyuncusunun kim olduğuydu. Cristiano Ronaldo yahut Lionel Messi’nin kazanması epeyce yaygındı. Günümüzde ise dönem ve muvaffakiyetler daha bedelli ve bana nazaran bu çok daha mantıklı. Bu biçimde, öbür oyuncuların kazanma bahtı daha yüksek oluyor. Şu anki skorlama sistemiyle Mbappé’nin gelecek dönem kazanacağından yüzde 100 eminim. Ayrıyeten, artık gerçek bir forvet oldu, kanatta olduğundan daha âlâ performans gösteriyor ve Real Madrid’in Haaland üzere bir oyuncuya gereksinimi yok. Vini de tahminen gelecek yıl kazanacaktır. İkisinin de bu mevzuda kâfi kalitesi var.”
‘MOURINHO BABAM GİBİYDİ’
“O benim için bir baba üzereydi. Beni Inter’e gelip Inter’le kontrat imzalamaya ikna etme biçimi çok özeldi. ‘Özel biri’ demek istemedim zira bunu söylemek kolay. Kendine ‘özel biri’ sıkıntısı ve muhakkak o denli, fakat o gerçek bir baba ve nedenini size söyleyeceğim. 2010’daki o dönemin altı ayından sonra, bir pazartesi sabahı beni ofisine çağırdı. O hafta sonu maçımız vardı ve ‘Wes, nasılsın?’ diye sordu. Ona güzel hissettiğimi söyledim koç. Heyecanlıydım. Maçları kazanmaya devam ettik. Lakin Mourinho, ‘Hayır, biraz yorgun olduğunu görebiliyorum’ dedi. Ben, ‘Hayır koç. Düzgünüm.’ dedim. ‘Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. Git oğlunu gör.’ dedi. Oğlum Hollanda’da yaşıyordu. Ona gitmek istemediğimi zira o hafta sonu oynamak istediğimi söyledim. ‘Hayır, sana gidip Perşembe akşamı gelmeni söylüyorum. Cuma mı? İdman yaparsın.’ dedi. ‘Cumartesi günü maçımız var.’ Ona bunun Cuma günü yalnızca bir defa idman yapabileceğim manasına geldiğini söyledim. ‘Kesinlikle,’ dedi.”
“Böylece Hollanda’ya gittim ve o an onu babam üzere hissettim. Oğlumu görmeye gelmemi, onunla vakit geçirmemi ve geri dönmemi istiyordu. Ve biliyor musun, Perşembe akşamı uçaktaydım ve ‘Vay canına, benim için neler yaptı,’ diye düşünüyordum. Öteki bir antrenör benim için birebirini yapar mıydı bilmiyorum lakin ona Cumartesi günü borcumu ödemem gerekiyordu ve o denli de yaptım. Yalnızca bana değil, tüm oyunculara karşı babacan bir rol oynadı.”
‘FUTBOL ÇOK DEĞİŞTİ’
“10 numara rolü artık geçmişte kaldı. Evvelce olduğu üzere gerçek bir 10 numaraydım. Artık yok. Değerli olan fizikî olarak güçlü orta saha oyuncuları. Herkes çok taraflı bir orta saha oyuncusu olmak için idman yapıyor. Ben çok taraflı bir orta saha oyuncusu olmak için eğitilemedim. Ben bir orta saha oyuncusuydum ve misyonum forvetlere yardımcı olmaktı, tüm sahayı kaplamak değil, bu yüzden benim için hamle orta saha rolü artık yok. Avrupa’da gerçek bir atak orta saha oyuncusuyla oynayan bir ekip olduğunu sanmıyorum. Tahminen milletlerarası futbolda bir 10 numara görürüz, lakin artık birçok teknik yönetici bir defansif orta saha oyuncusu ve iki 10 numara konumunda oynamayı tercih ediyor. Çok farklı.”
