Subtotal $0.00
17
Japonya Ekonomik Canlandırma Bakanı Ryosei Akazawa, 13 Ağustos’ta bir TV programında yaptığı konuşmada, 550 milyar dolarlık bir ABD fonuna yapılacak yatırımın kredi ve kredi garantilerinin dışında yatırım kısmının başlangıçta belirtilen yüzde 2’lik orandan daha yüksek olabileceğini söyledi.
Temmuz ayı sonunda uzlaşılan Japonya-ABD ticaret mutabakatının kritik bir ayağını oluşturan bu fonuna değinen Akazawa, geçmişte olanlara bakıldığında yatırımın yüzde 1 ila 2 ortasında olacağını lakin ABD’nin daha fazla risk üstlenmesi halinde bu yatırım oranını artırabileceklerini söz etti. Fona ait ABD ve Japonya’dan gelen açıklamalardaki farklılıklara değinen Akazawa, muhtemelen ortak bir noktada buluşacaklarını da söyledi.
Ayrıca Akzawa, ABD’nin verdiği sözleri tutmaması halinde Japonya’nın yatırımını alamayabileceğini de vurguladı.
Japonya daha evvel 550 milyar dolarlık ABD fonunun büyük kısmının kredi ve kredi garantilerinden oluşacağını, sırf yüzde 1-2’lik kısmın yatırım olarak kullanılacağını söylemişti. Toplamın en fazla yüzde 2’sinin olacağının açıklandığı yatırım kısmından doğacak kârın ABD’nin yüzde 90’ını, Japonya’nın ise yüzde 10’unu paylaşması konusunda anlaşılmıştı.
Belirsizlikler devam ediyor
Paketin büyük kısmını kimin finanse edeceği ve bunun hangi vakit diliminde gerçekleşeceği ise belgisiz. SoftBank Group’un önümüzdeki dört yılda 100 milyar dolar yatırım yapma taahhüdü ve Nippon Steel’in 2028’e kadar 11 milyar dolarlık yatırımı üzere Japon şirketlerinin evvelki yatırım vaatlerinin bu muahedenin kesimi sayılıp sayılmayacağı da bilinmeyen.
Ayrıca Akazawa, Trump’ın ticaret mutabakatına ait bir sonraki başkanlık kararnamesini Eylül ortası civarında imzalamasının makus bir zamanlama olmayacağını söyledi. Temmuz ortasında varılan muahedeye karşın, araba vergisinin yüzde 15’e indirilmesi ve genel bir yüzde 15 verginin mevcut oranların üzerine eklenmediğinin netleştirilmesi hala yürürlüğe girecek formda imzalanmış değil.
Akazawa’ya nazaran ABD, yeni oranları imzalamayı kabul etti fakat bunların ne vakit yürürlüğe gireceği belirsizliğini koruyor.
