Akıllı telefon ve tablet üzere dijital aygıtların ağır kullanımıyla ortaya çıkan Text Neck Sendromu, boyun, omuz ve sırt bölgesinde ağrılar, kas gerginlikleri ve postür bozukluklarına yol açıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Meltem Kaya, sendromun bilhassa gençler ve çocuklar ortasında daha yaygın hale geldiğini söyledi. Kaya, “Çocuklar ve gençler, gelişim devirlerinde oldukları için kas-iskelet sistemi daha esnektir ve berbat postür alışkanlıkları bu süreçte önemli deformasyonlara yol açabilir” ihtarında bulundu. Önleyici önlemlerin hastalığın gelişimini engellemekte büyük bir rol oynadığını kaydeden Kaya, teknolojik aygıtların kullanımında ergonomiye dikkat edilmesi, aygıtların göz hizasında tutulması ve nizamlı antrenman yapılmasının sendromun önlenmesinde tesirli olduğunu söyledi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Meltem Kaya teknolojik aygıtların kullanımıyla ortaya çıkan Text Neck Sendromuna ait değerlendirmede bulundu.

Kas-iskelet sistemi meseleleri ve omurga eğriliklerine yol açabilir

Günümüzde dijital aygıtların ağır kullanımıyla birlikte ortaya çıkan Text Neck Sendromunun, boyun, omuz ve sırt bölgesinde ağrılar, kas gerginlikleri ve postür bozukluklarına neden olan bir sıhhat sorunu olduğunu belirten Kaya, “Bu sendrom, bilhassa telefon, tablet yahut bilgisayar ekranına uzun mühlet boyunca başın öne eğilerek bakılmasıyla gelişir. Olağanda omurgamız, başın yükünü taşımaya uygun biçimde hizalanmıştır. Lakin başın öne eğik durumda tutulması durumunda, boyun omurları ve etrafındaki kaslar üzerine olağandan çok yüksek bir yük biner. Bu durum, uzun vadede kas-iskelet sistemi sıkıntılarına, omurga eğriliklerine ve kronik ağrılara yol açabilir” dedi.

Teknoloji bağımlılığında risk yükseliyor

Text Neck Sendromunun temel nedenleri ortasında makus duruş alışkanlıkları, uzun müddet sabit bir konumda kalma ve aygıtların ergonomik olmayan formda kullanılmasının yer aldığını söz eden Dr. Öğretim Üyesi Meltem Kaya, “Bu sendromun belirtileri sadece boyun ve omuz ağrısı ile sonlu kalmaz; sırt sertliği, baş ağrıları, hareket kısıtlılığı, hatta ileri olaylarda ellerde uyuşma ve karıncalanma üzere nörolojik tesirler de görülebilir. Bilhassa iş ortamında daima bilgisayar başında çalışan bireylerde ve teknolojik aygıt bağımlılığı olan şahıslarda risk daha yüksektir” ikazında bulundu.

Gençler ve çocuklar ortasında yaygın hale geliyor

Her yaş kümesinde görülebilmesine karşın sendromun bilhassa gençler ve çocuklar ortasında daha yaygın hale geldiğini kaydeden Kaya, bunun esas nedenlerinin bu yaş kümelerinin dijital aygıtları ağır ve bilinçsiz halde kullanması olduğunu söyledi. Dr. Öğretim Üyesi Meltem Kaya, “Çocuklar ve gençler, gelişim periyotlarında oldukları için kas-iskelet sistemi daha esnektir ve berbat postür alışkanlıkları bu süreçte önemli deformasyonlara yol açabilir. Eğitim sürecinde ekran başında geçen müddetlerin artması, dijital oyunlar ve toplumsal medya kullanımındaki yoğunluk, bu yaş kümesini sendroma daha yatkın hale getirmektedir. Araştırmalar, 8-18 yaş ortasındaki bireylerin günde ortalama 7 saatten fazla dijital ekran karşısında vakit geçirdiğini ve bunun Text Neck Sendromu gelişiminde kıymetli bir rol oynadığını göstermektedir” dedi.

Toplum sıhhatini tehdit ediyor

Yetişkinlerde ise ofis ortamında uzun müddet bilgisayar kullanımı, aygıtların ergonomik olmayan halde yerleştirilmesi ve mola verilmeden çalışılmasının sendromun yaygın nedenleri ortasında yer aldığını belirten Kaya, “Ayrıca, pandemi devrinde meskenden çalışma sistemine geçişle birlikte bu sendromun görülme oranında artış olduğu gözlemlenmiştir. Yapılan bir çalışmaya nazaran, boyun ağrısı şikayetleri ile doktora başvuran bireylerin yüzde 58’i dijital aygıt kullanımıyla alakalı sorunlardan muzdarip olduğunu bildirmiştir. Bu durum, Text Neck Sendromunun toplum sıhhati açısından önemli bir sorun haline geldiğini ortaya koymaktadır” dedi.

Postür eğitimi, idman ve ömür biçimi değişiklikleri tesirli oluyor

Text Neck Sendromunun ekseriyetle konservatif yollarla yani ameliyata başvurmadan tedavi edilebilen bir durum olduğunu söz eden Kaya, “Bu durum erken periyotta fark edilirse, postür eğitimi, antrenman ve ömür şekli değişiklikleri üzere usullerle denetim altına alınabilir. Tedavi süreci kişinin durumuna, semptomların şiddetine ve semptomların ne kadar müddettir devam ettiğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi sürecinde fizyoterapi ve rehabilitasyon değerli bir yer meblağ. Boyun, omuz ve sırt kaslarını güçlendiren idmanlar bilhassa duruş bozukluklarını düzeltir. Ayrıyeten taşınabilir aygıt kullanımı sırasında ergonomik tedbirlerin alınması ve sistemli aralıklarla mola verilmesi de tedaviyi destekleyen kıymetli adımlardır” dedi.

Ellerde karıncalanma ve kronik ağrılarda cerrahi müdahale gerekebilir

Text Neck Sendromunda cerrahi müdahalenin nadiren gerekli olduğunu belirten Kaya, “Genellikle konservatif tedavi teknikleriyle semptomlar denetim altına alınabilir. Lakin hastalık ilerlemişse ve omurga üzerinde önemli hasar ya da hudut sıkışması oluşmuşsa, cerrahi müdahale bir seçenek olabilir. Bu cins durumlarda ekseriyetle, hudut üzerindeki baskıyı azaltmak yahut omurgadaki deformasyonu düzeltmek maksadıyla cerrahi tedavi uygulanır. Bilhassa, ellerde karıncalanma, güç kaybı yahut omurga deformasyonlarına bağlı kronik ağrı üzere ileri semptomlar gelişmişse, cerrahi müdahale tedavi seçeneklerinden biri olarak düşünülmektedir. Fakat bu cins hadiseler epeyce az görülür ve birçok hasta ömür üslubu değişiklikleri ve fizyoterapi ve rehabilitasyon ile sıhhatine kavuşur” dedi

Tedavide muvaffakiyetin anahtarı: Erken müdahale ve önleme

Text Neck Sendromunda tedavi sürecinin erken müdahaleyle çok daha tesirli hale geldiğini kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Meltem Kaya, “Bu nedenle boyun ve sırt ağrıları yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden bir sıhhat profesyoneline başvurması değerlidir. Bununla birlikte, önleyici önlemler, hastalığın gelişimini engellemekte büyük bir rol oynar. Teknolojik aygıtların kullanımında ergonomiye dikkat edilmesi, aygıtların göz hizasında tutulması ve sistemli antrenman yapılması durumun önlenmesinde tesirli tekniklerdir. Her yaş kümesinde görülebilen bu hastalık, şuurlu bir hayat üslubu ve ergonomik alışkanlıklarla önlenebilir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı