Subtotal $0.00
1
Beklentileri aşan büyüme ve enflasyon bilgileri ile son günlerde tırmanan siyasi riskler piyasaların faiz indiriminin boyutuna ait varsayımlarını düşürmesine neden olsa da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan iyimserliğini koruyor.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul idaresine yönelik yargı kararı Türk varlıklarında geniş çaplı bir satış dalgasını tetiklerken, bunu beklentilerin üzerinde açıklanan Ağustos ayı enflasyon verisi takip etti. Bu iki gelişme Wall Street bankalarının 11 Eylül’de gerçekleşecek Para Politikası Kurulu toplantısı için faiz indirimi iddialarını süratle aşağı istikametli olarak revize etmelerine neden oldu.
Perşembe günü Bloomberg’e konuşan Karahan, Ağustos ayı enflasyon ve ikinci çeyrek büyüme datalarının kırılımının, fiyat artışlarının yavaşlamaya devam ettiğini gösterdiğini söyledi.
İstanbul’da gerçekleşen röportajda Karahan, “Manşet büyüme oranı beklentilerin üzerinde olsa da GSYİH bilgilerinin bileşenlerine yakından baktığımızda talep şartlarının dezenflasyona dayanak vermeye devam ettiğini görüyoruz” dedi. Karahan, özel tüketim büyümesinin iki çeyrek üst üste negatif geldiğini kelamlarına ekledi.
Diğer yandan yıllık enflasyon evvelki ay yüzde 33,5’ten Ağustos ayında yüzde 33’e yavaşlasa da beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Karahan enflasyondaki ana eğilimin temel göstergelerinin “daha sağlıklı bir değerlendirme” sunduğunu söyledi.
TCMB Başkanı, “Bu göstergelerdeki gerileme eğiliminin Ağustos ayında da devam ettiğini görüyoruz. İddia performansı daha uygun olan medyan enflasyon yüzde 1,8’e kadar geriledi. Bu da yıllıklandırılmış olarak yaklaşık yüzde 24’e karşılık geliyor” sözünü kullandı.
Yine de Karahan, kira ve eğitim enflasyonundaki güzelleşmenin beklenenden zayıf olduğunu ve bunların beklentiler üzerindeki tesirlerini de önemsediklerinin altını çizdi.
TCMB, Temmuz ayında siyaset faizini yüzde 46’dan yüzde 43’e indirmişti. Banka geçen yıl sonunda başladığı faiz indirim döngüsünü Mart ayında yaşanan piyasa dalgalanması sonrasında aksine çevirip dört aylık bir ortanın akabinde faiz indirimlerine temmuz ayında tekrar başladı. Bu karar sonrasında piyasa beklentileri, faiz indirimlerinin kademeli biçimde yılın geri kalanında da devam edeceği istikametinde şekillenmişti.
Yurt içindeki siyasi gelişmelerin merkez bankasının enflasyon görünümüne dair bir risk oluşturup oluşturmadığı sorulduğunda Karahan, “Ekonomi dışı faktörlerin de finansal piyasalara yansıması olabiliyor. Bu gelişmelerin enflasyon görünümüne olan tesirlerine tepki veriyoruz” dedi.
Karahan, “Enflasyon beklentilerinin bozulmasına ve talebin dezenflasyonu sekteye uğratmasına müsaade vermedik. Bundan sonra da müsaade vermeyeceğiz. Bugüne kadar, rezerv, cari istikrar, dolarizasyon üzere makro finansal açıdan kıymetli olan alanlarda elde ettiğimiz kazanımları korumak istiyoruz“ sözlerini kullandı.
Enflasyon amacı ve varsayımlar
TCMB geçen ay enflasyon raporu toplantısında üç ayda bir revize ettiği enflasyon varsayımlarını, enflasyon gayesi ile ayrıştırma kararı aldı. Daha evvel yalnızca yıl sonu enflasyon kestirimlerini açıklayan ve yıl ilerledikçe bu varsayımları revize eden banka, artık enflasyon amacını de farklı paylaşacak.
Karahan, şu anda bu yıl sonu için yüzde 24 ve gelecek yıl sonu için yüzde 16 düzeyinde olan orta enflasyon maksadının harikulâde bir gelişme olmadığı surece değiştirmeyeceklerini belirtti. Karahan, “Bu sayede, mevcut ve yakın devirdeki para siyaseti sıkılık seviyesinin ayarlanmasında orta maksatlar referans olacak” dedi.
Ara gayelere ulaşmayı engelleyebilecek, para siyaseti tesir alanı ve denetim ufku içerisinde gelişmeler olması durumunda, sıkılığı ayarlayarak enflasyonun orta gayelere yakınsamasını sağlayacaklarını belirten Karahan, “Buna karşın, mali transfer belirli bir müddet aldığı için kısa vadede iddialar orta gayelerden ayrışabilir” tabirlerini kullandı.
