Ege Üniversitesi (EÜ) Husus Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Bağımlılık Toksikolojisi Anabilim Kısmı tarafından “Ergenlikte Husus Kullanımı” başlıklı hibrit konferans düzenlendi. Akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı etkinlikte, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Yurtsever sunum gerçekleştirdi. Aktiflikte, ergenlik periyodunda artan unsur bağımlılığı riskine karşı erken teşhis ve nizamlı taramanın ehemmiyeti vurgulanırken, sürecin idaresinde ailelerin yargılayıcı değil destekleyici bir yaklaşım sergilemesinin gerekliliğine dikkat çekildi.

         Ergenlerde husus kullanımını anlatan Çocuk Acil Uzmanı Doç. Dr. Ali Yurtsever, “Hepimizin bildiği üzere ergenlik, insan hayatının en özel, en hassas lakin bir o kadar da kritik periyotlarından biridir. Gençlerimiz bu süreçte çok önemli toplumsal ve ruhsal değişimler yaşıyorlar. Ne yazık ki bu değişim süreci, onları riskli davranışlara yönelmeye ve ziyanlı alışkanlıklar edinmeye daha meyilli hale getiriyor. Burada en belirleyici faktörlerden biri toplumsal çevredir. Ergenler, etraflarından çok kolay etkilenebiliyorlar. Şayet toplumsal etraflarında husus kullanımı varsa, gençlerimiz önemli bir risk altında demektir. Unutmamalıyız ki unsur kullanımı, gelişmekte olan ergen beynini direkt ve olumsuz etkiliyor. Bu durum yalnızca süreksiz bir heves olarak kalmıyor; bilişsel bozukluklara, psikozlara ve hatta ne yazık ki intihara kadar varabilen çok ağır sonuçlar doğurabiliyor. Şunu net bir biçimde tabir etmeliyim. Şayet unsur kullanımına bu devirde başlanırsa, bu durum ileride çok ağır bağımlılıklara yol açabilir. Erken teşhis edilmezse, sürecin engellenmesi çok zorlaşır. Profesyonel takviye olmadan bu sorunun tabiatıyla çözülmesini beklemek kusurdur; takviye verilmezse husus kullanımı erişkinlik devrinde de devam eder. Dünyadaki tabloya, bilhassa gelişmiş batı toplumlarına baktığımızda durum sahiden telaş verici. Avrupa ve Amerika’da ergenlerin yaklaşık yarısı en az bir sefer yasa dışı unsur kullanmış durumda. Bu inanılmaz bir sayı. Bilhassa alkol ile birlikte yasa dışı unsur kullanımının yaygınlığına dikkat etmemiz gerekiyor” dedi

“Testlerin maksadı risk altındaki gençleri tespit etmek”

Yapılması gerekenleri anlatan Doç. Dr. Ali Yurtsever, “Ergenlerin nizamlı olarak kıymetlendirilmesi kural. Gençlerin yılda en az bir sefer, yalnızca toksikolojik testlerle değil, genel bir değerlendirmeden geçmesi gerekiyor. Bilhassa riskli kümelere bu taramayı kesinlikle uygulamalıyız. Biz bu noktada CRAFFT tarama ölçeğini kullanıyoruz. Bu tarama ölçeğindeki soruların maksadı, gencin risk altında olup olmadığını anlamaktır. Örneğin gence şunu soruyoruz. ‘Daha evvel alkol yahut husus kullandıktan sonra araç kullandın mı ya da kullanmış birinin sürdüğü araca bindin mi?’ Buradaki temel maksadımız, etrafında bu tıp insanların olup olmadığını görmektir. Şayet varsa, o gençte de kullanım ihtimali artıyor demektir. Bunun yanı sıra şu soruların yanıtlarını arıyoruz. ‘Rahatlamak için alkol yahut unsur kullanıyor musun?’ ‘Yalnızken kullandığın oldu mu?’ ‘Kullandıktan sonra yaptıklarını hatırlamadığın oldu mu?’ ‘Ailen yahut arkadaşların sana azaltmalısın dedi mi?’ ‘Bu kullanım yüzünden başın hiç belaya girdi mi?’ Bu taramada iki yahut daha fazla soruya ‘evet’ cevabı verilmesi durumunda, riskli unsur kullanım bozukluğu açısından ayrıntılı bir kıymetlendirme yapılması gerekir. Unutmayın, bu bir teşhis testi değil, bir tarama aracıdır; lakin bize yol gösterir” diye konuştu.

“En büyük vazifelerden biri ailelere düşüyor”

 Ailelerin ergenlerle bağlantısının değerli rol üstlendiğini söyleyen Husus Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Bağımlılık Toksikolojisi Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Annette Akgür, “Bu noktada en büyük vazifelerden biri de ailelere düşüyor. Husus bağımlılığının engellenmesinin birinci etabı aslında ailede başlar. Ailelerin çocukları üzerinde daha gözlemci ve dikkatli olması gerekiyor. Şayet çocuğunuzla ilgili bir kuşku duyuyorsanız, takınacağınız hal her şeyi belirleyecektir. Bu türlü bir durumda suçlayıcı ve yargılayıcı bir lisan kullanmak yerine, uzlaşmacı ve anlayışlı bir yaklaşım benimsemelisiniz. Şayet sert ve dışlayıcı davranırsanız, ergen ailesinden uzaklaşır. Bu kopuş ise, ergenlikte başlayan bağımlılığın yetişkinlik devrinde de devam etmesine taban hazırlar. İrtibat kapılarını açık tutmak, tedavinin en değerli adımıdır” dedi

Konferansın sonunda Prof. Dr. Serap Annette Akgür, Doç. Dr. Ali Yurtsever’e hediye taktim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı