Fenerbahçe’nin eski başkanı Aziz Yıldırım’dan Genel Şura öncesi açıklama paylaştı.

Aziz Yıldırım’ın yaptığı açıklamada şu sözler kullanıldı:

“21 Eylül 2025 tarihinde yapılan harikulâde genel heyet öncesinde; seçilecek idare şurasına sonları aşikâr olmayan “torba” yetki halinde yetki verilmesine karşı olduğumu ve kulübün mali durumunun ayrıntılı açıklanarak istenen yetkinin proje bazında ve sınıflarının belirlenerek genel konseye sunulması gerektiğini tabir etmiştim. Bu fikrimi de yazılı olarak topluluğumuzla paylaşmıştım.

Yapılan genel şurada genel heyet çoğunluğu da benzeri saikle genel heyet gündeminin 11,12 ve 13. hususlarında “torba’ formda istenen yetkiyi reddetmiştir.

18 Eylül 2025 tarihinde yapılan Yüksek Divan Kurulu toplantısında da misal fikirlerimi söz ederek başka kulüplerin emsal yetkilerin alınması için yaptıkları genel kurullarının gündemlerini yönetim kurulu ve topluluğumuz ile paylaştım.

Başkan ve başkanvekilimiz, Yüksek Divan Kurulu toplantısında istenen yetkinin proje bazında ve hudutları kesin biçimde belirlenmiş olarak yapılacak genel şuraya sunacaklarını söz etmişlerdir. Ayrıyeten kulübün mali durumunu gösterir aktüel kontrol raporunu genel heyete sunma ve devirlerinde pay satışı yapmama taahhüdünde bulunmuşlardır. Bununla birlikte Sayın Saadettin Saran, kulübün mali durumuyla ilgili benim ne vakit istersem kulübe gelip tüm kayıtları inceleyebileceğimi ve tüm kayıtların kulüpte yer aldığını tabir etmiştir. Ben müfettiş değilim, Fenerbahçe’nin bir neferiyim. Benim arzum, Fenerbahçe’nin mali durumunun tüm ayrıntılarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü üyeleri ve kamuoyuyla paylaşılması ve kamuoyunun aydınlatılması, hülasa Fenerbahçe Spor Kulübü’nün her hususta şeffaf olmasıdır.

Bu noktada artık takip edilmesi lazım gelen konu verilen kelamların ve taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini izlemek olacaktır. Bu yetkilerin 21 Eylülde verilmemesinin nedenleri ortadadır. Hatırlatmak isterim ki bu yetkilerin verilmemesi genel konseyin iradesinin bir tezahürüdür ve mevcut hali ile bir genel şura kararıdır.

Olağanüstü genel heyet için toplanan yaklaşık 10 bin imzayı değersizleştiren ve sonuçlarını kestiremeyen bir anlayışın torba yetki formunda istenen yetkinin genel konsey kararı ile reddedilmesinin sebeplerini ve sonuçlarını anlayamaması son derece olağandır.

Ben Fenerbahçe’nin bir zerresi olarak, üzerime düşen sorumluluğun bir gereği olarak fikirlerimi kamuoyu ile paylaştım. Sürecin bundan sonraki işleyişi ve alınacak kararlar genel konseyimizin takdirindedir.

Kişiler süreksiz olup, aslolan Fenerbahçe’dir. Genel konseyimizde alınacak kararların Fenerbahçe’miz için hayırlara vesile olmasını diliyor, topluluğumuza selam ve sevgilerimi sunuyorum.”