İki gün boyunca değerli global sorunların masaya yatırılacağı TRT World Forum, bugün başladı. Alanında gerçekleştirilen en itibarlı forumlardan biri olan TRT World Forum’a, bu sene de 30’un üzerinde ülkeden 150’ye yakın konuşmacı ve farklı coğrafyalardan 1500’ün üzerinde konuk katıldı.

Forum’un açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, her yıl TRT World Forum’da milletlerarası problemlere dair kritik hususları, insanı merkeze alan yeni yaklaşımları ele almaya çalıştıklarını belirterek bu yıl da “Küresel Tekrar Suram: Eski Tertipten Yeni Gerçeklere” başlığını tartışmak üzere bir ortaya geldiklerini, çok hoş fikirlerin ortaya çıkacağını düşündüğünü söyledi.

İletişim Başkanı Duran, son 20 yılda bölgede, etrafta ve global ortamda çok fazla çatışma ve sorun olduğunu, bunlara adaletli ve hakkaniyetli bir karşılığın verilmesi gerektiğini vurguladı.

Pandemiden global ısınmaya, teknolojik tehditlerden, güvenlik risklerine kadar uzanan krizlerin insanları, toplumları korunaksız bıraktığını ifade eden İletişim Başkanı Duran, son birkaç yıl içinde konvansiyonel savaşların hatırı sayılır büyük güçler ortasında gerçekleşmeye başladığını söyledi.

⁠”Bu karamsar ve iç karartıcı ortamda gereksinimimiz olan şey yeni fenerlerdir”

İletişim Başkanı Duran, şöyle devam etti:

“Böyle bir dünya bizim bildiğimiz dünyanın sonudur lakin tarihte gördüğümüz riskler hâlâ ortadadır. Yeni de gelmemiştir, bu karmaşa, bu karanlık bize çok düşündürücü dersler vermektedir. Tekrar seçici bir insaniyet gösterildiğini, ikili standartlı bir hak savunuculuğu yapıldığını ve yalnızca güçlüye hürmet gösterildiğini görüyoruz. Bütün bu rahatsız edici ortamda en trajik husus elbette Gazze’deki soykırım olmuştur. Milletlerarası hukuku ayaklar altına alan İsrail’in karşısında fakat Sayın Cumhurbaşkanı’mız ve Türkiye başta olmak üzere birkaç vicdan yükselmiştir. Bunun şükürler olsun ki daha sonra tüm dünya halkları tarafından benimsenmesiyle bugünkü noktaya gelinebilmiştir. Bu karamsar ve iç karartıcı ortamda gereksinimimiz olan şey yeni fenerlerdir, yeni aktörlerdir. Bize eski dünyayı değil yeni dünyayı kuracak olan yeni aktörlerdir.”

İletişim Başkanı Duran, dünyada bir tertip ve mana krizinin olduğu bu türlü bir devirde Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde bölgesinde ve dünyada daha adil bir geleceğin inşası için inisiyatif üstlendiğini lisana getirdi.

Türkiye’nin, dünyanın her kriz bölgesinde aranan, beklenen ve istenen aktör hâline geldiğini belirten İletişim Başkanı Duran, “Elbette ülkemizi bu ayrıcalıklı pozisyona getiren şey, kendine mahsus yaklaşımıdır. Burada Cumhurbaşkanı’mızın yıllardır lisana getirdiği ‘Dünya beşten büyüktür.’ ve ‘Daha adil bir dünya mümkündür.’ şiarları, tüm dünyada karşılık bulmuştur. Artık dünyanın farklı bölgelerinde beşerler, bu maksadın mümkün olduğunu düşünüyorlar. Sayın Cumhurbaşkanım, zatıâlilerinizin bu başarıda çok büyük bir hissesi vardır. Zatıâlilerinizin izlediği barış diplomasisi, dünya başkanlarına ilham veren bir siyaset hâline gelmiştir.” biçiminde konuştu

⁠”Yeni bir dünyanın mümkün olabileceğini gören ve buna katkı veren Türkiye söz konusu”

İletişim Başkanı Duran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün Türkiye’miz, sahip olduğu diplomatik, askerî ve normatif güçle global tekrar heyetim evresinin en kıymetli aktörlerinden biridir. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın güçlü iradesiyle Türkiye, bir vizyon ortaya koymuştur. Bu vizyon, insani güvenlik, adaletli bir sistem ve dirençli sistemler prensiplerine dayanmaktadır. Böylelikle Türkiye orta bulucudur zira diplomasinin merkezine insani güvenliği yerleştirir. Krizlerin askerî yollar yerine diyalog ve diplomasiyle çözülebileceğine inanır. Bu anlayış, Türkiye’yi çatışmaların değil tahlillerin tarafı yapar. Türkiye, üreticidir. Savunma endüstrisi ve teknoloji alanlarında geliştirdiği yerli kapasite, ulusal savunmanın yanı sıra bölgesel istikrarı da güçlendirir.

Ülkemiz için üretim, ekonomik büyüme, bağımsızlık, öz inanç ve saygınlık üretme biçimidir fakat birebir vakitte birlikte kazanmak, birlikte paylaşmaktır. Türkiye, dönüştürücüdür zira insani diplomasisiyle güç yerine adaleti, çıkar yerine vicdanı merkeze alır. Göç siyasetleri, kalkınma projeleri, insani yardım operasyonları, Gazze için yürütülen diplomasi, Türkiye’nin milletlerarası siyasete ahlaki bir derinlik kazandırma gayretidir. İşte böylelikle yeni bir dünyanın mümkün olabileceğini gören ve buna katkı veren bir Türkiye kelam konusu.”

⁠”Yalana karşı hakikatin, batıla karşı hakkın yanında yer alıyoruz”

İletişim Başkanlığının global uğraşta üzerine düşen vazifenin şuurunda olduğunu vurgulayan İletişim Başkanı Duran, “Teknolojik feodalizmin ve toplumsal medya faşizminin hortladığı, dezenformasyonla toplumların ve iktisatların yıpratıldığı bir tertipte üzerimize düşen vazifeleri yerine getirmek için çalışıyoruz. Aile ve kıymetlerimize yönelik taarruzların olduğu bu periyotta palavraya karşı hakikatin, batıla karşı hakkın yanında yer alıyoruz. Kültürel emperyalizme direniyoruz, çeşitlilik ve kültürel dinamizm sergiliyoruz. Bu bağlamda TRT ve Anadolu Ajansımız başta olmak üzere ülkemizin yayın kuruluşları, gerçeğin sesi olarak büyük çaba göstermekteler. Onlarca lisanda mazlumların sesi olmakta, günümüz sıkıntılarını çok boyutlu biçimde gündeme getirmektedirler.” ifadelerini kullandı.

İletişim Başkanı Duran, Gazze’de uğradıkları baskı ve engellemelere karşın istikametlerinden sapmadan hakikati dünyaya duyuran tüm gazetecilere şükranlarını sunarak, bu uğurda şehit olan gazetecileri rahmetle andı, yaralılara acil şifalar diledi.

TRT World Forum’un birinci gününde, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı da gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.

TRT Genel Müdürü Sobacı: “Daha adil global bir yine suram, artık bir tercih değil, ertelenemez bir zorunluluktur.”

Forumda, iki gün boyunca dünyadaki çoklu krizlerin, eş vakitli dönüşümlerin masaya yatırılacağını belirten TRT Genel Müdürü Sobacı, TRT World Forum’un bu yılki temasının günümüz dünyasının ahvalini yansıtır nitelikte olduğunu belirtti.

“Bugün gelinen noktada, dünya kamuoyları nezdinde derin bir meşruiyet krizi yaşayan, adaleti tesis edemeyen, gücü ahlakın önüne koyan, hesap verebilirlikten uzak ve meselelere tahlil üretemeyen bir milletlerarası sistemle karşı karşıyayız. Dünya, böylesi bir sistemin içinde tarafını aramaktadır. Böylesi bir tabloda tahlil, bu sistemi tekrar kuracak bir vizyon ve irade ortaya koymaktır,” sözlerini kullanan Sobacı, daha adil global bir tekrar heyetimin artık bir tercih değil, ertelenemez bir mecburilik olduğunu belirtti.

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘küresel barış vizyonu’ ile Türkiye, denklemleri değiştiren bir aktör olarak ortaya çıkmaktadır.”

Türkiye’nin son 23 yılda, dünyanın geleceğine istikamet verebilecek bir oyun kurucu haline geldiğini belirten Sobacı, “Tam da bu noktada, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘küresel barış vizyonu’ ve diplomatik teşebbüsleriyle, Türkiye denklemleri değiştiren bir aktör olarak ortaya çıkmaktadır. Çatışma karşısında diplomasiyi, ihtilaf karşısında uzlaşıyı, zulüm karşısında adaleti, kaos karşısında tertibi öne çıkaran Türkiye, Zat-ı Devletleri’nin liderliğinde

küresel tekrar suram sürecinde dönüştürücü bir rol üstlenmektedir. Bir yandan kendi hak ve menfaatlerini korurken, öteki yandan insanlığa daha adil bir dünyanın reçetesini sunmakta; haklıya hakkını teslim eden, haksıza da haddini bildiren bir duruş sergilemektedir. Bu duruşun yakın devirdeki en somut örneği, hiç kuşkusuz Gazze’dir,” biçiminde konuştu.

İsrail’in tam iki yıl boyunca Gazze’de sürdürdüğü soykırım yasallaştırılmaya çalışılırken, Türkiye’nin adaletin sesi olduğu tabirlerini kullanan Sobacı, “Sessizlik duvarları örülmek istenirken, Sayın Cumhurbaşkanımız kelimelere cesaret yüklemiştir. Ülkemizin, Suriye’deki iç savaş boyunca hak ve hakikatten yana duruşu ise, bir onur dokümanı niteliğindedir. Bugün Türkiye, alandaki varlığıyla, Suriye’de kapsayıcı bir nizamın kurulmasına ve istikrarsızlaştırıcı aktörlerin sonlandırılmasına güçlü bir katkı sunmaktadır. Sırf Gazze ve Suriye’de değil, uzak yakın demeden tüm insani krizler ve çatışmalarda arabuluculuk eden Türkiye, eski sistemin yerine yeni gerçekleri yerleştirmiştir,” dedi.

“Ülkemizin milletlerarası alandaki insani, ahlaki ve stratejik duruşuna, yayıncılık alanında güç katmak bizim en temel vazifemizdir.”

TRT’nin televizyon ve radyo kanallarından dijital haber platformlarına, dizi ve belgesellerden milletlerarası stratejik medya doruklarına kadar ulaşan global yayın ağıyla memleketler arası sistemin tekrar heyetim sürecine katkı sunmaya çalıştığını belirten TRT Genel Müdürü Sobacı, “TRT olarak, Türkiye Yüzyılı’nın medya cephesinde taşıdığımız sorumluluğun farkındayız. Bu sorumluluk çerçevesinde, ülkemizin memleketler arası alandaki insani, ahlaki ve stratejik duruşuna, yayıncılık alanında güç katmak bizim en temel misyonumuzdur,” tabirleri ile konuşmasını sonlandırarak TRT World Forum’un global yine suram sürecine katkı sunmasını temennilerini iletti.

TRT’nin dünya önderlerini bir ortaya getiren tertibi TRT World Forum, 31 Ekim – 1 Kasım 2025 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşiyor. Klasik hale gelen ve bu sene dokuzuncusu gerçekleştirilen tertibe yerli ve yabancı siyaset yapıcılar, iş insanları, akademisyenler, gazeteciler katıldı.

Forumun birinci gününde tartışılacak başlıklar ortasında, “Stratejik Özerkliğin İnşası: Türkiye ve Global Savunma Paradigması”, “Suriye’nin Yeni Şafağı: Yine İnşa ve İstikrar için Bir Yol Haritası”, “Çatışan Gelecekler: Doğu Afrika’da Çatışma ve Uzlaşı”, “Mağduriyetten Dirence: Gazze’de Adalete Giden Yol” yer alıyor.

Norveçli sanatçı Vibeke Harper, Forum müddetince devam edecek enstalasyonuyla aktifliğe manalı bir katkı sunuyor. Sanatkarın performansında, ziyaretçiler İsrail hücumlarında ömrünü yitiren 18–20 yaş aralığındaki 3.925 gencin isimlerini kırmızı kâğıtlara yazarak duvara asacak; böylelikle kolektif bir anı ve farkındalık alanı oluşturulacak.

TRT World Forum 2025, TRT World Forum’un resmi X hesabından canlı olarak takip edilebilecek.