Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, çocuk evliliklerinin nedenleri, sonuçları ve önlenmesine yönelik tahlil teklifleri hakkında bilgi verdi.

Çocuk evlilikleri, gelişmekte olan ülkelerde yaygın bir sorun!

Çocuk evliliklerinin, çocuklar şimdi fizikî ve ruhsal açılardan evlenme ve çocuk sahibi olma sorumluluklarını taşımaya hazır olmadan gerçekleştirilen evlilikler olduğunu aktaran Dr. Mert Sinan Bingöl, “Gelişmekte olan ülkelerde epey yaygın olan çocuk evlilikleri, ülkemizde de değerli bir sorun olarak var olmaya devam ediyor.” dedi.

Yapılan araştırmalara nazaran, dünyada her 5 kız çocuktan birinin evlendirildiğine dikkat çeken Dr. Bingöl, “UNICEF 2022 datalarına nazaran, evlendirilen kız çocuklarının sayısı, erkek çocukların sayısından yaklaşık 6-7 kat fazla. UNICEF’in 2021 datalarına nazaran Türkiye, 18 yaşından evvel evlenen çocuk oranlarına bakıldığında dünya genelinde 202 ülke içinde 87’nci sırada yer alıyor. Verilen istatistiklerde, bu hususta evvelki yıllara nazaran az da olsa bir şuur oluştuğu lakin bunun şimdi kâfi seviyede olmadığı ve bu husustaki meselelerin hala devam ettiği görülüyor.” formunda konuştu.

Erken yaşta evlendirilmiş kız çocukları intihar teşebbüsünde bulunabiliyor!

Çocuk yaşta ve zorla yapılan evliliklerin, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir mevzu olduğunu vurgulayan Dr. Mert Sinan Bingöl, “Özellikle töresel uygulamaların sosyo-kültürel hayatı yönlendirdiği bölgelerde, çocuklar aileleri tarafından zorla evlendirilebiliyor. Daha çocukluğunu yaşayamadan evlendirilen ve ebeveynlik sorumluluğu ile yüzleşen çocuklar, ruhsal olarak yıpranıyor.” dedi.

Çocuk yaşta evliliklere ekseriyetle kız çocuklarının maruz kaldığını lisana getiren Dr. Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Henüz çocuk yaşta iken ekseriyetle kendisinden yaşça büyük bir erkeğin eşi olmaları, konut işleri ile ilgili sorumluluklar alarak akranlarından koparılmaları, eğitim hayatından alıkonulmaları, cinsel münasebete zorlanmaları, çocuk doğurma ve büyütme sürecinin getirdiği zorluklar, bu kız çocuklarının hayat uzunluğu çeşitli ruhsal sorunlar yaşamalarına neden oluyor. Erken evliliğin getirdiği tüm bu sorumluluklar, kız çocuklarının benlik hürmetlerinin azalmasına, kendilerini yetersiz, bedelsiz ve depresif hissetmelerine yol açıyor. Erken yaşta evlendirilmiş kız çocuklarının yüzde 29’unda intihar fikirlerinin, yüzde 21’inde ise intihar teşebbüsünün olduğu gözlenmiştir.

Evlendirildiği eşinden kaçarak kök ailesine sığınan yahut boşanmakta ısrar eden kızlar ise, maalesef ya eşlerinin yanına geri gönderiliyor, ya aileleri tarafından cezalandırılıyor ya da daha da üzücü olan tarafı ‘namus, töre’ cinayeti ismi altında hayatları ellerinden alınıyor.” 

Pek çok sebep erken yaşta evliliklere neden olabiliyor! 

Ailelerin, çocuklarını erken yaşlarda evlendirmelerinin pek çok kültürel, toplumsal ve ekonomik sebepleri olduğunun bilindiğini kaydeden Dr. Mert Sinan Bingöl, “Bazı ailelerde kız çocukları ekonomik bir yük olarak görülebiliyor ve aileleri kızlarını evlendirerek başlık parası ismi altında ekonomik yarar sağlamak isteyebiliyor.” dedi. 

Çocuk yaştaki şahısların evliliklerinin birtakım dini kaynaklar çerçevesinde yasallaştırılmaya çalışıldığını da kelamlarına ekleyen Dr. Bingöl, “Ayrıca, aile içinde şiddete maruz kalan çocuğun evliliği bir kurtuluş olarak görmesi, tacize yahut tecavüze uğrayan çocukların kendi istekleri dışında zoraki evlendirilmesi sıklıkla gözlenen sebepler ortasında. Çocuklarını erken yaşta evlendiren ailelerin çoklukla eğitim seviyesinin düşük olduğu görülüyor ve ailenin eğitim seviyesi arttıkça kızların erken yaşta evlendirilme mümkünlüğü azalıyor.” açıklamasını yaptı.

Dr. Bingöl, “Çocuk evliliği, çok boyutlu bir sorun ve tahlili için de toplumun tüm kısımlarının ortak gayreti gerekiyor.” diyerek kelamlarını tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı