Erkekler ortasında en sık görülen kanser çeşitlerinden prostat, her 10 erkekten birini etkileyerek tüm kanserlerin yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu yüksek oran nedeniyle toplum sağlını yakından ilgilendirdiği için hakkında daha fazla bilgi sahibi olunması gerektiğine vurgu yapan Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İlker Tinay, “Prostat kanseri tedavisinde karşılaşılan 20 yıl evvelki çaresizlikler, yapılan ağır araştırmalar sayesinde günümüzde denetim altına alınabiliyor. Hastaların büyük kısmı, tıpkı yaştaki sağlıklı bireyler kadar uzun yaşayabiliyor” dedi.

Prostat, erkeklerde idrar torbasının yani mesanenin çabucak altında bulunan, kestane büyüklüğünde bir bezdir. Spermlerin hareketi ve canlılığı için bir sıvı üreten prostatın yaş aldıkça büyüyebileceğini açıklayan Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İlker Tinay, “Domatesin likopen açısından güçlü olması, halk ortasında prostat büyümesini önlediği tarafında bir inanışa yol açsa da bu zerzevatın sık tüketiminin mucizevi bir tesirinin olmadığı bilinmeli. Asıl kıymetli olan, prostatla ilgili sıkıntılar yaşanmadan tertipli denetimlerin yapılması ve belirtilerin erken periyotta ciddiye alınmasıdır” diye konuştu.

Ailede prostat kanseri olan erkeklerde risk iki kat fazla

Ailesinde prostat kanseri hikayesi olanlarda riskin iki kat arttığına değinen Prof. Dr. Tinay, “Genel olarak erkeklerin 50 yaşında üroloji polikliniğine giderek prostat kanseri taraması yaptırmaları, 60 yaşından itibaren ise her yıl tertipli denetimlerini sürdürmeleri önerilir. Babasında, erkek kardeşinde yahut amcasında prostat kanseri görülen erkeklerin ise 40’lı yaşlarda üroloji muayenesi ve PSA testi yaptırmaları, erken teşhis ve başarılı tedavi için büyük ehemmiyet taşır” dedi.

Çoğunlukla sessiz ilerliyor

Toplum şuurunun yüksek olmadığı geçmiş yıllarda tarama programları gereğince gündeme gelmediği için hastaların şikâyet başlayınca kanser tanısı alabildiğini lisana getiren Tinay, “İdrar yaparken kanama, işeme zahmeti, bel yahut böğür ağrısı üzere şikâyetlerin ortaya çıkması ekseriyetle hastalığın ilerlediği manasına gelir. Günümüzde ise bilhassa internet ve toplumsal medya sayesinde artan farkındalık ile prostat kanseri taramaları daha sık yapılıyor ve çoğunlukla rastgele bir belirti olmadan saptanabiliyor” dedi.

Parmakla rektal muayene hâlâ önemli

Erkeklerin rektal muayeneden rahatsız oldukları için denetimlerden uzak durabildiklerini belirten Tinay, “Parmakla muayene, ürolojiye başvuran hastalarda uzun yıllardır uygulanan temel sistemlerden biri. Son yıllarda bilhassa MR üzere ileri görüntüleme usullerinin artan kullanımıyla birlikte, yapılan araştırmalar bu muayenenin her vakit gerekli olmayabileceğini gösteriyor. Gerçekten Avrupa’da geçtiğimiz yıl yayımlanan bir çalışma, MR görüntülemesi yapılan hastalarda parmakla muayenenin ek bir yarar sağlamadığını ortaya koydu. Fakat, polikliniğe başvuran her hastaya MR çekilemeyeceği için, günümüzde prostat hastalıklarının teşhisinde en pahalı yol hâlâ parmakla rektal muayene ve PSA testi” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı