UEFA Şampiyonlar Ligi’nin 4. haftasında temsilcimiz Galatasaray deplasmanda karşı karşıya geldiği Ajax’ı 3-0 mağlup etti.

DEPLASMANDA BİRİNCİ GALİBİYET

Bu sonuçla Aslan, Ajax deplasmanda kazanan birinci Türk kadrosu oldu. Ajax uğraşıyla Hollanda gruplarına karşı 13. müsabakasına çıkan ve 24 yıl sonra galip ayrılan Cimbom toplamda da 3. kere kazandı. Sarı-kırmızılılar bu maç öncesinde son galibiyetini 30 Ekim 2001 tarihinde PSV ile İstanbul’da oynadığı karşılaşmada 2-0’lık skorla elde etmişti.

MUSTAFA SARP’TAN TEKNİK BAKIŞ

Teknik Bakış köşemizde teknik yönetici Mustafa Sarp, Galatasaray’ın deplasmanda aldığı bu galibiyeti kıymetlendirdi. İşte Mustafa Sarp’ın o değerlendirmesi:

“Galatasaray, Ajax karşısında maça temkinli başladı. Hollanda temsilcisi savunmayı öne çıkarıp Sarı-Kırmızılıları merkezde dar bir alana sıkıştırınca, sırtı dönük oynamayı âlâ bilen Yunus ve İlkay’ın eksikliği daha da hissedildi. Bu durum, Galatasaray’ın atak tertiplerini mecburen kanatlara yönlendirdi. Oyun planı, merkezden pasla çıkma fikrinden uzaklaştı. İstikrarlı lakin temposu düşük geçen birinci 45 dakika, ekiplerin birbirini tarttığı, risk almadığı bir devreye dönüştü. İki taraf da denetimli kaldı, durum vermemeye odaklandı. Bu tablo da doğal olarak soyunma odasına golsüz beraberlikle gidilmesine neden oldu. Oyunun kilidini açacak dokunuşlar için ikinci yarı kuraldı.

“HAMLELER GELİNCE”

İkinci yarıda Galatasaray oyunun denetimini büsbütün ele almak için atılım yaptı. Okan Buruk, ön alan baskısını artırmak ve oyuna dinamizm katmak ismine Sara’nın yerine Barış Alper’i, Torreira’nın yanına da Sara’yı aldı. Bu değişiklikler, Ajax’ın çıkışlarını daha çok bozarken SarıKırmızılılar topu daha süratli kazanmaya ve rakip yarı alana daha rahat yerleşmeye başladı. Merkez atakta kâfi üretkenlik sağlanamayınca Galatasaray kanat tertiplerine yöneldi. Bu plan kısa müddette sonuç verdi. Leroy Sane ve Osimhen iş birliğiyle gelen gol, hem skor hem moral açısından kilidi açtı. Akabinde Barış Alper’in ortasında Ajax savunmasının elle müdahalesi penaltı getirdi ve skoru 2-0’a taşıdı. Bu dakikadan sonra maç ruhsal olarak da çözüldü. Galatasaray, bu galibiyetle birlikte Şampiyonlar Ligi’nde artık yalnızca tıp hesapları değil, küme liderliği ihtimalleri üzerine de düşünmeye başladı. Okan Buruk’un gerçek atılımları ve ekibin ikinci yarıdaki tepkisi, Avrupa arenasında ciddiye alınması gereken bir güç olduklarını bir sefer daha kanıtladı.”